Examples of using "Tudták" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bilmiyordu.
Onların hepsi biliyorlardı.
Onlar nasıl bildiler?
Onların nasıl bildiğini biliyor musun?
Kanyon'un kıyısına gelen her beş milyon insandan
Onlar meramını İngilizce anlatabildi.
Sanki korkmaları gerektiğini bilseler de
kefalet ödeyemedikleri için oradalar.
Yangının nedeni biliniyordu.
Klitoris ile ne yapacaklarından çok da emin değillerdi.
Ama biliyor musunuz, aslında "şoförlük"
Gelip gelemeyeceklerinden emin değillerdi.
Fakat yayılacağını akıl edemediler.
Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.