Examples of using "Mintha" in a sentence and their turkish translations:
Belki gibi, sadece belki,
Şey gibi...
Yağmur yağacak gibi geliyor.
bir kalemle bir deftere yazmak gibi düşünülüyordu,
bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum.
Onu destekliyor gibi göründüm.
O, sanki bir uzmanmış gibi konuşuyor.
Meşgulmüşüz gibi davranalım.
Süzülüyormuş gibi hissediyordum;
Kibirmiş gibi sanki.
savunmamda bana ilham verdi.
Uyukluyormuş numarası yaptı.
Tom hafifçe kafası karışmış görünüyor.
Ben çalışıyor gibi davrandım.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Ben uyuyor numarası yaptım.
Düşünüyormuş gibi yapıyor.
Hamlet sanki deli gibi davranır.
uzaylılardan veya uçan daireden bahsediyormuş gibi.
kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi
Başka bir gezegende gibisin.
Uzaylı numarası yapalım.
Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.
O, her şeyi biliyormuş gibi davranıyor.
Dinlemiyormuş gibi davrandı.
Ben bir yabancıymışım gibi davran.
O her şeyi biliyor gibi davranıyor.
O bir hayalet görmüş gibi hissetti.
Sanki bir milyonermiş gibi yaşıyor.
Sanki benim düşüncelerimi okuyorsun.
Onu duymamışım gibi davranacağım.
Sadece hiçbir şey olmamış gibi davran.
ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden
Sanki korkmaları gerektiğini bilseler de
Yeterince iyi değillermiş gibi.
ondan daha iyiymişim
yalnızca söylemekten çok daha güçlü.
Bu biraz yangın alarmını duyup,
Tim sanki solakmış gibi yazar.
Sanki sırrı biliyormuş gibi konuşur.
Neden beni tanımıyormuş gibi davranıyorsun?
Neden Tom'muşsun gibi davranıyorsun?
- Tom zenginmiş gibi görünüyordu.
- Tom zengin numarası yaptı.
- Tom'u yıllardır tanıyormuşum gibi geliyor.
- Tom'u yıllardır tanıyormuşum gibi hissediyorum.
Bu denediğim gibi değil.
O, sanki bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Sanki orada bir kakım gördüm.
Bu yapacak daha iyi bir şeyim var gibi değil.
Bu yapacak daha iyi bir şeyin var gibi değil.
Bu yapacak daha iyi bir şeyimiz var gibi değil.
Kazandın gibi davran.
Sen anlıyor gibi görünmüyorsun.
Hayalet görmüş gibi gözüküyorsun.
Tom hakaret edilmiş gibi davrandı.
sanki iyi görünüm başka bir şekilde olmazmış gibi.
Kimse bir krizin ortasındayız gibi davranmıyor.
aniden hafıza kaybı yaşıyor gibiyiz.
Sanki yedek parçalardan oluşturulmuş gibidir.
ithal şampanyaymış gibi içebiliyorsun.
Sanki bana bakıyordu ama aslında yere bakıyordu.
Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.
Patronunu duymuyormuş gibi yaptı.
O, ne olduğunu umursamıyormuş gibi davrandı.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Tom dehşete düşmüş görünüyor.
Bu hiçbir şey yapmamaktan daha iyi.
O sadece bir şey yokmuş gibi davrandı.
Bu ceket sana mükemmel uyar.
O sanki bir yerli konuşmacıymış gibi İngilizce konuşur.
Tom yaparken kolay gibi göründü.
Şikayet ediyormuşum gibi algılanabilir, ama etmiyorum.
Tom bana deliymişim gibi baktı.
İnsanlar bana bugün farklı davranıyorlar gibi görünüyor.
Bana aptalmışım gibi davranma.
Niçin beni tanımıyormuş gibi davranıyorsun?
Tom'la konuşuyorsun gibi geliyor.
Tom orada değilmiş gibi davrandı.
Tom bir şey arıyor gibi görünüyor.
Sincap sanki gülümsüyor gibi görünüyordu.
Sanki dünmüş gibi hatırlıyorum.
Ankara'da, tüm mevsimler kış gibi.
O olmamış gibi yapalım.
O seninle çok ilgileniyor gibi görünmüyordu.
Şaşırmış gibi davranma.
Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?
beynimin tam ortasında örülmüş bir duvar var gibiydi.
Bazen kadın mücadelesine geç katılmış
Ya da bir spor karşılaşmasında taç çizgisinde duruyormuşum gibi
aslında eseri, sadece ''Şömineden çıkan
Onu kuru temizlemeye yolladım, yeni gibi oldu.
Ve sonra ahtapot gibi düşünmeye başlaman gerekiyor.
Bunu an be an hissedebiliyordum.
Kız kardeşin sanki bir prenses kadar asil görünüyor.
Ona laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor.
- O konuda bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
- O konuda hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Tom onun hakkında bir şey bilmiyormuş gibi davrandı.
Buralar eskisinden oldukça farklı görünüyor.
Ona inanma. O sağda solda yalan söyler.
Tom hâlâ ilgilenmiyormuş gibi davranıyor.