Examples of using "Születtem" in a sentence and their turkish translations:
Bir çiftlikte doğdum.
Burada doğdum.
Bunu yapmak için buraya kondum.
- Orada doğdum.
- Ben orada doğdum.
Kyoto'da doğdum.
Mayıs'ta mı doğdum?
Avustralya'da doğdum.
Ben Kazakistan'da doğdum.
Ben ekim ayında doğdum.
Boston'da doğdum.
Çin'de doğdum.
Ben Amerika'da doğdum.
Rusya'da doğdum.
Prag'da doğdum.
Atlantis'te doğdum.
Aslında ben Boston'da doğdum.
1979'da doğdum.
Bir gemide doğdum.
Ben 1982'de doğdum.
47 yıl önce doğdum.
Türkiye'de doğdum, Kürt bir aileden geliyorum
Burada doğdum ve büyüdüm.
Tokyo'da doğdum ve yetiştim.
20 yıl önce doğdum.
Seni sevmek için doğdum.
- 1977 yılında Osaka'da doğdum.
- 1977'de Osaka'da doğdum.
1945'te Hiroshima'da doğdum.
Burası benim doğduğum hastane.
Ben kör doğmadım.
Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.
1972'de doğdum.
22 Mart,1962'de doğdum.
4 Haziran 1974 tarihinde doğdum.
Ben 18 Mart 1994 tarihinde doğdum.
Ben kışın doğdum.
22 Kasım 1948'de doğdum.
Ben şanslı doğdum.
Boston'da doğdum ama Şikago'da büyütüldüm.
Ben kuzeyde doğdum ama şimdi Florida'da yaşıyorum.
Bu doğduğum şehirdir.
Ben Kolombiya'daki Medellin'de doğup büyüdüm ve yaşıyorum.
Kendimi yanlış dönemde doğmuş gibi hissediyorum.
"Niye bu kadar havalısın sen?" "Böyle doğmuşum."
En son aya gittiğimizde, ben daha doğmamıştım bile
- Bu, benim doğduğum evdir.
- Burası benim doğduğum ev.
Tam olarak doğduğum yeri bilmiyorum.
Babam bu ağacı benim doğduğum yıl dikti.