Translation of "Követi" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Követi" in a sentence and their turkish translations:

A villámot általában dörgés követi.

Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir.

A szombatot a vasárnap követi.

Cumartesiden sonra pazar gelir.

Tom tudta, hogy Mari követi őt.

Tom, Mary'nin onu takip ettiğini biliyordu.

Tom mindig ugyanazt a hibát követi el.

- Tom aynı hatayı yapıp duruyor.
- Tom aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
- Tom durmadan aynı hatayı yapıyor.

A nagy ünneplést gyakran keserű kiábrándulás követi.

Büyük başarı kutlamasını sıklıkla acı hayal kırıklığı takip eder.

De az első pillantást garantáltan követi egy második.

Fakat ilk bakış her zaman ikinci bir bakışı gerektirir.

A fényérzékeny kamera követi a nagy erejű ragadozókat...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

- Az ősz után jön a tél.
- Az őszt a tél követi.

Sonbahardan sonra kış gelir.