Examples of using "Járni" in a sentence and their turkish translations:
Kapı kapı dolaşmak.
Ben sinemaya gitmeyi seviyorum.
Yürüyebilirim.
Tom yürüyebiliyor mu?
Tom yürüyebiliyor.
Bit pazarlarına gitmeyi sever misin?
Bebek yürüyebiliyor.
Tom elleri üstünde yürüyebiliyor.
- Yürüyebiliyor musunuz?
- Yürüyebilir misin?
- Yürüyebilir misiniz?
Tom yürüyemiyor.
- Güçlükle yürüyebiliyorum.
- Hemen hemen hiç yürüyemiyorum.
Tom sinemaya gitmeyi sever.
Tanışma randevularına gitmem.
İşe yürüyerek gitmeye alışkınım.
O artık yürüyemiyor.
Bir gün yürüyebileceksin.
Öyle çantalarla yürümek güvenli değil.
Okula giderken gerçekten bisikletime binmeyi seviyorum.
- Koşmayı bırak, yürüyemiyorum bile.
- Koşmak şöyle dursun, yürüyemiyorum bile.
Motoru çalışırken bırakma.
Tom gerçekten sinemaya gitmeyi seviyor.
Balık tutmak için genellikle nereye gidersin?
- En sevdiğim düşüncem sensin.
- Sen en sevdiğim düşüncemsindir.
Koşmadan önce yürümeyi öğren.
Ben sinemaya gitmeyi severim.
Gelecek ay boyunca koltuk değnekleriyleyim.
Bebek henüz yürüyemiyor.
Bir daha asla yürüyemeyebilirim.
- Yazın yüzmek için ırmağa giderdik.
- Yazın yüzmeye ırmağa giderdik.
- Yazın, yüzmek için nehre giderdik.
- Yazın yüzmeye nehre giderdik.
Eğer üniversiteye gitmek istiyorsan, daha çok İngilizce çalış.
Tom kiliseye gider mi?
O, pazar günleri müzeye giderdi.
Güçlükle yürüyebiliyorum.
Normal bir insan gibi yürümek istiyorum.
- Ben okula gitmeyi seven bir öğrenciyim.
- Ben mektebe gitmeyi seven bir talebeyim.
- Ben okula gitmeyi seven bir talebeyim.
O bir kazada yaralandıktan sonra, artık yürüyemiyordu.
Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.
Bebek ayakta durabilir ama yürüyemez.
Sanırım baban üniversiteye gideceğini umuyordu.
O kadar yorgunum ki daha fazla yürüyemem.
Benim bir bayan arkadaşım benimle birlikte eşcinsel barlarına gitmeyi seviyor.
Diğer kadınlarla çıkmak istiyorum.
Korkarım Tom bir daha yürüyemeyecek.
Mambo dansı yapabileceğini düşünüyor musun?
Tom barlara gitmez.
Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.
Arkadaş olduk ve çıkmaya başladık.
Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.
Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanır.
- Ağır öğrenenler sık sık okula gitmek istemezler.
- Yavaş öğrenenler sık sık okula gitmek istemezler.
- Yavaş öğrenenler çoğu kez okula gitmek istemezler.
Eğitim için kısa yol yoktur.
Çocuklarım okuldan hoşlanıyor.
Herkesi memnun etmek zordur.
Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.