Translation of "Időd" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Időd" in a sentence and their turkish translations:

- Volt sok időd.
- Rengeteg időd volt.

Çok zamanın vardı.

- Van időd?
- Van egy kis időd?

- Biraz zamanınız var mı?
- Biraz zamanın var mı?

Van időd?

Zamanın mı var?

Sok időd van.

Çok zamanın var.

Nincs sok időd.

Senin fazla zamanın yok.

Van időd gondolkodni.

Düşünmek için vaktin var.

Rengeteg időd van.

Senin bol zamanın var.

Elfogy az időd.

Zamanın tükeniyor.

Mennyi időd van?

- Ne kadar zamanın var?
- Ne kadar zamanınız var?

- Van időd.
- Ráérsz.

Zamanın var.

Erre nincs időd.

- Zamanın yok.
- Zamanınız yok.

Lejárt az időd.

Vaktin bitti.

- Lejárt az időd.
- Elfogyott az időd.
- Ütött az órád.

Zamanın bitti.

- Van időd?
- Van időtök?

Zamanın var mı?

Véget ért az időd.

Artık zamanın bitti.

Az időd mindjárt lejár

Zamanın dolmak üzere.

- Látogassál meg, ha majd lesz időd.
- Látogassál meg, ha időd engedi.

Zamanın olursa beni görmeye gel.

Már majdnem lejárt az időd.

Zamanın dolmak üzere.

- Sok időd van?
- Nagyon ráérsz?

Çok zamanın var mı?

- Mennyi időd van?
- Mennyire érsz rá?

Ne kadar süredir sahipsiniz?

Tudom, hogy nincs időd segíteni nekünk.

Bize yardım etmek için zamanın olmadığını biliyorum.

Soha sincsen időd a fontos dolgokra!

Önemli şeyler için asla zamanın yoktur!

- Elég idejük van?
- Elég időtök van?
- Elég ideje van?
- Elég időd van?
- Van elég időd?

Yeterli zamanın var mı?

- Lejárt az időd.
- Eljárt feletted az idő.

Zamanın bitti.

Van most időd egy kicsit rám figyelni?

Beni dinlemek için zamanın var mı?

Lenne időd arra, hogy segíts nekem valamiben?

Bana bir şeyde yardım etmek için zamanın var mı?

- Egy perced van.
- Van egy perc időd.

Bir dakikan var.

Milyen tevékenységgel töltöd az időd nagy részét?

Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin?

Hétvégén lesz majd elég időd, hogy tanulj.

Hafta sonu, öğrenmek için yeterli zamanınız olacak.

Van ma időd elolvasni azt a beszámolót?

Bugün o raporu okumak için vaktin var mı?

- Mindjárt te jössz.
- Hamarosan eljön a te időd.

Zamanınız yakında gelecek.

Ha van időd, miért nem nézel be a galériájába?

Zamanın varsa neden onun galerisine uğramıyorsun?