Examples of using "Feltétlenül" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle.
Yarın beni mutlaka ara.
Seninle gerçekten konuşmam lâzım.
Sana inandığımdan emin değilim.
O zaman muhakkak görüşelim.
Mutlaka gitmek zorunda değilim.
Hava durumu tahmini mutlaka güvenilir değildir.
Şöhret her zaman başarı getirmez.
Toplantıya katılmanız gereklidir.
Büyük evler yaşamak için mutlaka rahat değildir.
Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.
Büyük bir âlim mutlaka iyi bir öğretmen değildir.
Güzel çiçekler mutlaka güzel kokmaz.
İdealist ve belki de deneyimsiz bir üniversite mezunu olarak
Dağlar mutlaka yeşil değildir.
"Yalan söyleme" ille de "doğruyu söyle" anlamına gelmez.
Bir macera için zorunlu olarak ödemek zorunda değilsiniz.
Ben yaşlandığımda bazı ülkelere seyahat etmek istiyorum ve Amerika kesinlikle listede.