Examples of using "Férjét" in a sentence and their turkish translations:
Onun kocasını sana tanıtacağım.
- Kocasından nefret etti.
- Kocasından nefret ediyordu.
O, kocasını zehirledi.
Tom Mary'nin eşini tanıyor.
O, kocasından hoşlanmadı.
O, kocasını sevmez.
Mariana'nın kocasının ismi Tom.
Mary kocasını sevmiyor.
Mary cezaevindeki kocasını ziyaret etti.
Eşini kimin öldürdüğünü biliyor.
Biri bana Mary'nin kocasından ayrıldığını söyledi.
O, onların torun oğlu doğmadan önce kanserin kocasını öldüreceğinden korkuyordu.
Bir kadın kocasını sevmeli ve onu anlamaya çalışmalı. Bir erkek karısını çok sevmeli ve anlamayı hiç de denememeli bile.