Translation of "Egyesek" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Egyesek" in a sentence and their turkish translations:

Egyesek sajnálták őket.

Bazıları onlara acıdı.

Egyesek szerint rossz ötlet.

Bazıları onun kötü bir fikir olduğunu düşünüyor.

Egyesek hisznek a szellemekben.

Bazı insanlar hayaletlere inanırlar.

Egyesek jók, mások rosszak.

Bazıları iyi, diğerleri kötü.

Egyesek napoztak, mások úsztak.

Bazı insanlar güneşleniyordu, diğerleri yüzüyordu.

Egyesek szeretik a veszélyt.

Bazı insanlar tehlike severler.

Egyesek szerint jelentéktelen dolgok ezek.

Bazı insanlar tüm bunların sıradan bir mesele olduğunu düşünüyor.

De azért egyesek meg fogják próbálni.

ancak bir araya getirmeye çalışabiliriz.

Ám egyesek egész életüket itt élik.

Ama bazıları... ...burada hayat kurmuştur.

Egyesek alig pár száz csillagból állnak,

Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine

Egyesek azt állítják, hogy mindent tudnak.

Bazıları her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Egyesek kerékpárral, mások busszal mennek iskolába.

Bazıları bisikletle okula gider, diğerleri otobüsle gider.

Egyesek azt hiszik, hogy Tamás skizofréniás.

Bazı insanlar Tom'un şizofrenik olduğunu düşünüyor.

Egyesek azt mondják, a művészet szubjektív.

Kimileri, sanatın subjektif olduğunu söylüyorlar.

Egyesek pénzért írnak könyvet, mások élvezetből.

Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.

Pusztán csak egy sztori, amit egyesek elmeséltek;

bazı insanların anlatmayı tercih ettiği bir öykü

Egyesek a nyarat szeretik, mások a telet.

Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

Egyesek elárulták a barátaikat a pénz miatt.

Birçokları para için arkadaşlarına ihanet etti.

Hasonlók az egyesek által esetleg hordott fitnesz-karkötőkhöz,

Akıllı bileklikler gibi değil, belki bazılarınızda vardır

Egyesek szerint már most idegen intelligenciákkal osztozunk bolygónkon.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

Egyesek téli álmot alszanak, amihez minimális energia kell.

Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.

Egyesek azt állítják, hogy a sárgarépa javítja a látásukat.

Bazı insanlar havuç yemenin görüş yeteneğinizi geliştireceğini söylüyor.

Egyesek elbűvölő módon kérnek segítséget. A biolumineszcens gombák saját erőből világítanak.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

- Egyesek azt mondják, hogy veszített, mások azt, hogy nyert, de nem ez a lényeg.
- Egyesek azt mondják, hogy veszített, mások azt, hogy nyert, de nem erről van szó.

Bazıları onun kaybettiğini bazıları kazandığını söylüyor ama sorun bu değil.