Translation of "Mások" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Mások" in a sentence and their turkish translations:

Mások kutyatakarók.

bazısı da battaniyeyi köpeği için kullanmış.

Mások gyűlölködnek.

Nefret dolu olan onlar.

Mások a válaszok.

Cevaplar değişti.

De mások megérzik.

Ama tehlikeyi sezen başkaları var.

Nem mások munkájával,

Başkalarının emeğiyle bile değil,

Mások kigúnyolása, becsmérlése,

ona iğneleyici bir biçimde takılmaya,

Megsérti mások magánéletét.

O, başkalarının gizliliğini ihlal ediyor.

Tanulj mások hibáiból!

Başkalarının hatalarından öğrenin.

Mikor mások véleményére hallgatunk.

diğerlerinin görüşlerini duyduğunda gerçekleşen sinyal.

És mások iránt is.

Ve daha birçoğu.

Nem foglalkozik mások érzéseivel.

Başkalarının duygularına dikkat etmez.

Egyesek jók, mások rosszak.

Bazıları iyi, diğerleri kötü.

Egyesek napoztak, mások úsztak.

Bazı insanlar güneşleniyordu, diğerleri yüzüyordu.

Már mások a céljaid?

Hedefleriniz değişti mi?

Mások nevében pedig nem beszélhetek."

Ben herkes adına konuşamam ki."

De egyúttal mások igazságáért is,

ayrıca isimlerini duymadığınız

Mások szerint az egész államban.

hatta bazıları eyalette en kötüsü olduğunu söylerler.

Néhány tévéműsor érdekes, mások nem.

Bazı TV programları ilginçtir, diğerleri değildir.

Néhányan gyalog, mások kerékpáron mentek.

Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

Tudom, hogy mi mások vagyunk.

Farklı olduğumuzu biliyorum.

Tudom, hogy vannak mások is.

Başkalarının olduğunu biliyorum.

Sokan mások is voltak ott.

Diğerleri vardı.

Nem vagyok jobb, mint mások.

Ben başka birinden daha iyi değilim.

- Miért vagyunk mások?
- Miért különbözünk?

Biz neden farklıyız?

Tamás megtette mások segítsége nélkül.

Tom bunu kimsenin yardımı olmadan yaptı.

Társadalmi lények vagyunk, érdekel mások viselkedése,

Biz sosyal insanlarız, diğer insanların ne yaptığını gerçekten önemsiyor,

Ahogyan sokan mások is ezt teszik.

ben de saklanmayı seçerdim.

Valószínűleg szeretik nézni, ahogy mások ügyesen

bu aktiviteyi gösteriş ve başarıyla yapan başkalarını da

De ahogy akadályokat gördítünk mások elé,

Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi

Mások csak most szembesülnek a kihívásokkal.

Ama başkaları için... ...zorluklar daha yeni başlıyor.

Mások szerint nagyon is rendben van.

diğerleri bunun kesinlikle nazik olduğunu düşünebilir.

De az életem mindenképp bearanyozták mások.

ama hayatın kesinlikle diğer insanlar tarafından zenginleşti.

Egyesek kerékpárral, mások busszal mennek iskolába.

Bazıları bisikletle okula gider, diğerleri otobüsle gider.

Egyes virágok tavasszal, mások ősszel virágoznak.

Bazı çiçekler ilkbaharda ve diğerleri sonbaharda açarlar.

Ne várd, hogy mások gondolkodjanak helyetted!

- Her şeyi devletten beklemeyin!
- Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme!
- Başkalarının senin için düşünmesini bekleme.

Tomi soha nem énekel mások előtt.

Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.

Egyesek pénzért írnak könyvet, mások élvezetből.

Bazı insanlar para için , diğerleri zevk için kitap yazarlar.

Könnyű félreérteni mások cselekedeteit és szándékait.

- Başkalarının niyet ve fiillerini yanlış değerlendirmek çok kolaydır.
- Başkalarının niyet ve hareketlerini yorumlamakta yanlışa düşmek kolaydır.

Hat. Ne hasonlítgassuk mások tapasztalatát a magunkéhoz!

Altı numara: Deneyimlerinizi onlarınkiyle kıyaslamayın.

"Nos – mondta Einstein –, most mások a válaszok."

''Cevaplar değişti.'' dedi Einstein.

Majd azt látjuk, hogy mások költöznek oda.

başkalarının geldiğini görürüz.

és történetemet mások is olvashatják és hallhatják,

ve hikâyemin başka biri tarafından okunduğu ve duyulduğu dünyalar,

Nem kartonfigurák, akiket mások életének hátterébe állítottak.

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

"Mi jók vagyunk, mások rosszak” időszak volt.

Biz iyi insanlarız, onlar kötü insanlar, bu kadar.

De mások is bujkálnak a jég alatt.

Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.

Egyesek a nyarat szeretik, mások a telet.

Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

Ne üsd az orrodat a mások dolgába.

- Başkalarının işlerine karışmayın.
- Başkalarının işlerine burnunu sokma.

Tomnak néha nehézségei vannak mások érzéseinek megértésével.

Tom'un bazen diğer insanların duygularını anlama sorunu var.

Tom gyakran rosszul ejti ki mások nevét.

Tom genellikle insanların isimlerini yanlış telaffuz eder.

Miért foglalkozik azzal, hogy mit gondolnak mások?

Neden diğer insanların ne düşündüğünü önemsiyorsun?

Nem szeretem, ha mások fogdossák a dolgaimat.

Başka insanların eşyalarıma dokunmasından hoşlanmam.

Kezdhetjük azzal, hogy mások gyerekeinek az oktatásával törődünk...

Başka insanların çocuklarının eğitimini önemsemekle işe başlayabiliriz.

és életem hétköznapi eseményeiben vettem részt, ahogy mások:

aynı sizler gibi gündelik hayattaki toplantılara katılır,

Hogy felülkerekedjek mindenen, amit mások hátránynak láttak bennem.

sorunları aşmak için çalışabileceğim en sıkı şekilde çalıştım.

Egyszerűen kell élni, hogy mások is egyszerűen élhessenek.

Basit yaşamalıyız, böylece diğerleri de basit yaşayabilir.

Legyünk sikeresek ott, ahol mások próbálkoztak, de elbuktak.

İnsanların denediği, ama başarısız olduklarını başarmak için.

De ezt a helyet már mások is kiigényelték.

Bu sığınağa önceden el konulmuş.

- Nagyon különbözünk.
- Nagyon különbözünk egymástól.
- Nagyon mások vagyunk.

Biz çok farklıyız.

Tamást nem érdekli, hogy mások mit gondolnak róla.

Tom, insanların onun hakkındaki düşüncelerini önemsemez.

Nem tudom megérteni és együtt érezni mások érzéseivel.

Ben başkalarının duygularını anlayabiliyor ve onlarla empati kurabiliyorum.

A helyzeteink hordereje és a körülmények mindig mások lesznek,

Vaziyetlerimizin boyutu ve şartları farklı olacak

Volt, aki az alvós csoportba került, mások az alvásmegvonásosba.

Uyku grubu ve uyku yoksunu grubu.

Hagyd abba, hogy mindig mások dolgaiba ütöd az orrodat.

Diğer insanların işine burnunu sokmaktan vazgeç.

Elég tőkéjük van ahhoz, hogy felépítsenek egy mások gyárat.

Onlar başka bir fabrika kurmak için yeterli sermayeye sahip.

Minden állat egyenlő, de bizonyos állatok egyenlőbbek, mint mások.

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

Akarok neked valamit mondani úgy, hogy mások ne hallják.

Ben sadece diğerleri bizi duymadan sana bir şey sormak istiyorum.

Ha tisztelettel vagy magad iránt, mások is tisztelni fognak.

Eğer kendine saygı gösterirsen öyleyse diğerleri sana saygı gösterir.

Nem szép dolog kicsúfolni valakiket csak azért, mert mások.

Birisiyle sadece farklılar diye alay etmek hoş değil.

Néhányan azt mondták, ez csak PR-fogás, mások szerint ajándék.

kimileri bunun reklam çalışması olduğunu, kimileri de hediye olduğunu söyledi.

A világ minden táján sokan mások is találnak élvezetet ugyanebben.

o hâlde dünya genelindeki insanlarla ortak bir noktanız var.

Ez a kapitalizmus dicsősége, mások pénzével dolgozni és pénzt keresni.

Kapitalizmin övüncü bu. Çalışmak ve başkalarının parasıyla para kazanmak.

Minden vallás a békét óhajtja, mások azok, akik háborút akarnak.

Bütün dinler barış istiyor, savaş isteyen diğerleridir.

- Tomi nem olyan, mint mások.
- Tomi nem olyan, mint a többiek.

Tom diğerleri gibi değildir.

Tom úgy gondolja, ott is sikerrel járhat, ahol mások kudarcot vallottak.

Tom diğerlerinin başarısız olduğu yerde başarılı olabileceğini düşünüyor.

Tom hisz benne, hogy sikert ér el ott, ahol mások elbuktak.

Tom başkalarının yapamadığı yerde kendisinin başarabileceğine inanıyor.

Az a baj veled, Tom, hogy sosem figyelsz arra, amit mások mondanak.

Senin derdin, Tom, başkalarının söylediklerini asla dinlemiyorsun.

- Egyesek azt mondják, hogy veszített, mások azt, hogy nyert, de nem ez a lényeg.
- Egyesek azt mondják, hogy veszített, mások azt, hogy nyert, de nem erről van szó.

Bazıları onun kaybettiğini bazıları kazandığını söylüyor ama sorun bu değil.

Rájöttem, hogy megváltoztam. Ez az állat megtanított arra, hogy érzékeny legyek mások iránt.

Değiştiğimi fark ettim. Bana, başkalarına karşı hassas olmayı öğretiyordu.

A februárban születettek a hónap nagyobb hányadát tölhetik a születésnapjuk megünneplésével, mint mások.

Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.

Tanulj mások hibáiból! Nem tudsz elég hosszú ideig élni ahhoz, hogy mind magad kövesd el őket.

Başkalarının hatalarından ders alın. Onların hepsini kendiniz yapacak kadar uzun yaşayamazsınız.

- Senki nem szereti azokat, akik mindig magukra vonják mások figyelmét.
- Senki sem szereti a feltűnési viszketegségben szenvedő embereket.

- Hiç kimse, tüm ilgiyi üzerinde toplamaya çalışan tiplerden hoşlanmaz.
- Hiç kimse gösteriş düşkünlerini sevmez.