Examples of using "étterembe" in a sentence and their turkish translations:
Bir restorana gittik.
Japon restoranına gidelim.
Dışarıda çok yer misin?
Ben dışarıda çok sık yemem.
Biz nadiren dışarıda yeriz.
Tom'un hangi restorana gittiğini biliyor musun?
İş adamları sık sık bu restorana gider.
Babam o restoranda yemek yerdi.
Keşke bir değişiklik için beni bir restorana götürsen.
Tom evlilik yıl dönümlerinde Mary'yi süslü bir restorana götürdü.
Biz her zaman oraya gidiyoruz! Değişlik olsun diye bir Fransız restoranına gidelim.
Ben bir Japon restoranına gittiğimde yanımda eve tek kullanımlık çubuklar götürürüm.
O gösterişli lokantaya öğlen değil, akşam yemeği için gidelim.
Tom ve Mary evlilik yıldönümlerini kutlamak için lüks bir restorana gittiler.
ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.