Examples of using "Járnak" in a sentence and their turkish translations:
- Onlar yalın ayak yürüdü.
- Onlar yalınayak yürüyorlar.
Çocuklar okula gidiyor mu?
Bunların her biri size kriz adına
Onlar flört etmiyorlar.
- Zamanlar dayanıklıdır.
- Devir kötü.
hepsi birbiriyle bağlantılı.
Ancak bazı riskler vardır.
Onlar sık sık bisikletle pikniğe giderler.
Dişi tavukları daha da kötüsü bekler.
Okula gidebilenler ise
Otobüsler ne sıklıkla çalışırlar?
Neden insanlar sinemaya gidiyor?
Burada insanların çoğu işe trenle gider.
Zaman kötü, biliyorum.
İş adamları sık sık bu restorana gider.
Tom ve Mary çok sık sinemaya gitmezler.
Onun henüz okula gitmeyen iki oğlu var.
Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde
ne yemiş, neredeymiş, kimleymiş.
Sınıfımızdaki kızların bazılarının erkek arkadaşları yok.
Kurtlar sürüyle gezer ama kartallar yalnız uçar.
Trenler ne sıklıkta çalışır?
Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.
İnsanlar neden sinemaya gidiyorlar?
Peki ya ortaokula gidebilen çok az şanslı genç?
Genç ebeveynler sık sık çocuklarını şımartırlar.
- "Tom ve Mary çıkıyorlar mı?" "Hayır, onlar sadece iyi arkadaşlar."
- "Tom ve Mary çıkıyorlar mı?" " Hayır, sadece iyi arkadaşlar."
Bu mağazanın birçok müşterisi vardır.