Examples of using "éri" in a sentence and their turkish translations:
insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.
Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!
Peki bunu nasıl yapıyor?
Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.
Bu gerçekten çabaya değmez.
Bu kitap okumaya değmez.
- Çabaya değmez.
- Bu çabaya değmez.
bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile
Evin bu kısmı, sabah güneşini alır.
Unut gitsin. O buna değmez.
çünkü sinyalin Mars'a ulaşması 20 dakika sürebilir.
Bir Audi'ye paran rahat yeterken, bir Kia'ya neden razı olasın?
Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.
Kazanacak bir şey olduğunu düşünmeseydin, gelmezdin.
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Parstan iki kat ağır olan erkek domuzlar korkulası korumalardır. Riske girmeye değmez.
Bu tren saat kaçta Yokohama'ya varır?