Examples of using "élvezik" in a sentence and their turkish translations:
Yan yana olmaktan pek hazzettikleri söylenemez.
Onlar ülkede sağlıklı bir yaşamın tadını çıkarıyor.
Yazın, Avrupalı insanlar uzun tatilin keyfini çıkarıyor.
Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.