Examples of using "Wies" in a sentence and their turkish translations:
Bana yolu gösterdi.
O bana yolu gösterdi.
Ona yolu gösterdim.
Tom bana yol gösterdi.
Rusya her iki talebi de reddetti.
O suçlamayı reddetti.
Tom işi yapması için Mary'yi görevlendirdi.
Tom suçlamayı reddetti.
Bay Yoshida hemen gelmemi emretti.
O bana erkenden yatağa gitmeyi öğretti.
Tom'a kapıyı açmamasını söyledim.
Dişçi ağzımı açmamı söyledi.
Tom bana o kapıyı açmamamı söyledi.
Ona yolu gösterdi.
Tom fikri reddetti.
Bunu Tom'a gösterdim.
Tom Mary ile çıkmak istedi fakat o onu geri çevirdi.
- Tom söylentiyi reddetti.
- Tom söylentiyi inkar etti.
Tom hatamı gösterdi.
Öğretmen öğrenciler tarafından yapılan gramatik hataları gösterdi.
Öğretmen öğrencilerin iki veya üç gruba ayrılmalarını istedi.
Doktor Tom'a yatakta kalmasını ve mümkün olduğu kadar çok dinlenmesini söyledi.
O, suçlamayı reddetti.
O benim önerimi reddetti.
Sadece ikinci turda Komünist Partisi, işçi sınıfının söyledi: "sağ kanada oy vermeyin".
Ben ona sırrı saklamasını tavsiye ettim.
Mariya, Annesinin yeni arkadaşı olan Tom'un, ona yapmak istediği hediyeyi, meydan okurcasına red etti. Daha sonra bundan pişman oldu.
Yaşlı hanımefendi bana istasyona giden yolu gösterecek kadar kibardı.