Examples of using "Verhältnismäßig" in a sentence and their turkish translations:
Tom nispeten hızlı konuşuyor.
Hepimiz nispeten yorgunuz.
Bu üniversitede oldukça az sayıda öğrenci var.
Tom oldukça iyi şarkı söyleyebilir.
Japonya'da kapı önlerine sahipsiz kargo bırakmak nispeten güvenlidir.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.