Examples of using "Vereinbarung" in a sentence and their turkish translations:
Bizim bir anlaşmamız vardı.
Ona göre bir düzenleme yapıyor
Dr Beyaz'la sadece randevu ile görüşebilirsiniz.
Tom'la ne tür anlaşma yaptın?
Bir süre sonra ana sayfa anlaşması da yaptı Microsoft ile
Sözünde duracağından emin olmak istiyorum sadece.
"Hazineyi neden seninle paylaşmalıyım?" "Bir anlaşmamız olduğunu düşünmüştüm."
Tom'la bir anlaşman olduğunu sanıyordum.
Papa ile antlaşması bittikten sonra Fransa Kralının daveti üzerine Paris'e gitti
Öncelikle amaçlarla ilgili bir anlaşmaya varmamız gerekiyor. Sonrasında her şeyin ne kadar tutacağını ve nasıl ödeyebileceğimizi konuşabiliriz.