Examples of using "Geldbeutel" in a sentence and their turkish translations:
Hastalık cüzdanı boşaltır.
- Cüzdanımı gören var mı?
- Herhangi biri cüzdanımı gördü mü?
O benim cüzdanımı çaldı.
Tom cüzdanını kaybetti.
Cüzdanını kaybetti.
Bulduğum cüzdan Tom'undu.
Neden cüzdanını çalayım ki?
Cüzdanımı yanlış yere koymuşum gibi görünüyor.
Tom cüzdanımı çaldı.
Cüzdanım otobüste çalındı.
Bana cüzdanını cüzdanını ve saatini ver.
O adam benim cüzdanımı çaldı! Durdurun onu!
- Benim cüzdanım gitti.
- Benim cüzdanım kayboldu.
Cüzdanı evde unutmuş gibi görünüyorum.
Cüzdanım nerede?
- Sokakta bir cüzdan buldum.
- Caddede bir cüzdan buldum.
Cüzdanını evde bıraktığını söyledi.
Brian'ın cüzdan ve banka hesabında az para var.
Her yeri aradım ama cüzdanımı bulamadım.
Tom cüzdanı neredeyse boş.
"Tom cüzdanımı çaldı." "Bundan emin misin?"
O, cüzdanını unuttu, o yüzden faturayı ödeyemez.
Tom'un cüzdanını ben çalmadım. Ceplerimi kontrol edebilirsiniz.
Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
Eve varıncaya kadar cüzdanımı kaybettiğimi fark etmedim bile.
Tom cüzdanından üç fatura çıkardı.
Hiç cüzdanını kaybettin mi?
Tom Mary'nin cüzdanından para çaldı.
Ben cüzdanımı çalanın Tom olduğundan neredeyse eminim.
Tom cüzdanını arıyor.
Tom her zaman Mary'nin resmini cüzdanında tutar.
- Cüzdanım dün çalındı.
- Dün cüzdanım çalındı.
O, Tom'un dikkatini dağıtırken onun erkek arkadaşı onun cüzdanını çaldı.
Neden cüzdanında Tom'un bir resmi var?
Tom annesinin çantasından biraz para çaldı.
Cüzdanı ne zaman kaybettin.
Tom cüzdanını masanın üstüne koydu.
Mary Tom'un eski kız arkadaşının bir resmini onun cüzdanında gördüğünde üzgündü.