Translation of "Stiehlt" in Turkish

Maria stiehlt.

Mary eşya çalar.

Tom stiehlt.

Tom şeyler çalar.

Er stiehlt Sachen.

O, eşya çalar.

Sie stiehlt Sachen.

O, eşya çalar.

Zoom stiehlt Ihre Informationen

Zoom sizin bilgilerinizi çalıyor

- Jemand, der stiehlt, verdient es, bestraft zu werden.
- Wer stiehlt, verdient Bestrafung.

- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.

Ein ehrlicher Mann stiehlt nie Geld.

Dürüst bir adam asla para çalmaz.

Der Affe stiehlt, weil er nicht arbeitet.

Maymun çalıyor, çünkü çalışmıyor.

- Ich kann dich das Stehlen lehren.
- Ich kann dich lehren, wie man stiehlt.

Sana nasıl çalacağını öğretebilirim.

Jemand hat mir erzählt, dass jede Zigarette, die man raucht, einem sieben Minuten seines Lebens stiehlt.

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.