Examples of using "Spätestens" in a sentence and their turkish translations:
- En geç altıda gelin.
- En azından altıda gelin.
- Hiç olmazsa altıda gelin.
En geç sekize kadar gelecek.
En geç ona kadar buraya gel.
En geç gece yarısı evde olacağım.
Lütfen en geç sekize kadar burada olun.
Ona, dokuza kadar gelmesini tavsiye ettim.
2.30'a kadar burada olman bekleniyor.
Tom 2.30'a kadar orada olmalı.
Ondan saat altıya kadar burada olmasını istedim.
Saat altıya kadar eve geleceğim.
O, bana en geç beşe kadar geleceğine söz verdi.
Tom, saat 2.30'a kadar evde olacak.
Bu raporu 2.30'a kadar yazmayı bitirmem gerekiyor.
Yarın 2.30'a kadar Boston'da olmak zorundayım.
En geç ayın sonuna kadar evi boşaltmamız gerekiyor.
Bana 2.30'a kadar orada olmamız gerektiği söylendi.
Tom, Mary'ye 5:30'a kadar evde olacağına dair söz verdi.
Ne olursa olsun, dokuza kadar burada olmalısın.
Beşe kadar geri gelmem şartıyla oraya gitmeme izin verildi.
Perşembeye kadar sonucu öğrenmeliyiz.