Examples of using "Riet" in a sentence and their turkish translations:
O, dikkat tavsiye etti.
Tom dikkat tavsiye etti.
Doktor kilo vermemi tavsiye etti.
Ona derhal geri gelmesini tavsiye ettim.
O ona emniyet kemerini bağlamasını tavsiye etti.
O, derhal dönmesi için onun tarafından nasihat edildi.
Tom, Mary'ye onu yapmamasını tavsiye etti.
Sürücü bize emniyet kemerlerimizi bağlamamızıı tavsiye etti.
Ona araba sürmemesini tavsiye ettim.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
O ona bir avukat görmesini tavsiye etti.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
O ona evde kalması gerektiğini tavsiye etti.
O ona bir öğretmen olmasını tavsiye etti.
Ona onun tarafından gitmemesi tavsiye edildi.
O onun polise gitmesini tavsiye etti.
Doktor bana diyet yapmam gerektiğini tavsiye etti.
O, bize onu yapmamıza karşı tavsiyede bulundu.
Ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye ettim.
- Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.
O onun tek başına oraya gitmemesini tavsiye etti.
Tom'a onu yapmamasını tavsiye ettim.
O, ona, oraya tek başına gitmemesini tavsiye etti.
O ona içmekten vazgeçmesini tavsiye etti.
O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti.
Ona daha fazla kitap okumasını tavsiye etti.
O, ona ilacı almasını tavsiye etti.
O, ona o müzeyi ziyaret etmesini tavsiye etti.
O, ona nerede kalması gerektiği konusunda tavsiyede bulundu.
- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Doktoru ona sigarayı bırakması tavsiyesinde bulundu.
Doktor daha çok süt içmemi tavsiye etti.
Doktor onun evde kalmasını tavsiye etti.
O, oraya yalnız gitmememi söyledi.
Ona, dokuza kadar gelmesini tavsiye ettim.
O, ona çok fazla çalışmayı durdurmasını tavsiye etti.
Ben Tom'a onu içmemesi gerektiğini söyledim.
Mary'nin doktoru ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.
O ona bisikletle gitmesini tavsiye etti.
O ona sıkı bir diyet yapmasını tavsiye etti.
O, ona nerede kalacağını tavsiye etti.
Onun tarafından oraya tek başına gitmemesi tavsiye edildi.
Doktor ona sigara içmekten vazgeçmesini tavsiye etti.
Doktor bana çok fazla yemek yemememi tavsiye etti.
Doktor bana uzun bir tatile çıkmamı tavsiye etti.
Doktor, Bay Smith'e sigara içmeyi bırakmasını söyledi.
Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.
Öğretmeni ona daha fazla roman okumasını tavsiye etti.
Tom başvuru sahibine özgeçmişini yeniden hazırlamasını tavsiye etti.
Ona ona kullanılmış bir araba almamasını tavsiye etti.
Tom, Mary'ye kapısını açık bırakmamasını tavsiye etti.
Doktor ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.
Tom Mary'ye mide krampları için doktora gitmesini tavsiye etti.
O, ona iki gün daha yatakta kalmasını tavsiye etti.
O, ona otobüse binmek yerine yürümesini tavsiye etti.
Doktorum bana bir süreliğine alkol içmekten kaçınmamı önerdi.
Doktoru, Tom'a haftanın en az üç gününde alkol içmemesini önerdi.
O, ona, öğretmenin söylediği her şeye inanmamasını söyledi.
O, ona tüm parasını kız arkadaşına harcamamasını tavsiye etti.
Tom Mary'ye Web'te okuduğu her şeye inanmamasını tavsiye etti.
Ona sigarayı bırakmasını tavsiye ettim ama o beni dinlemedi.
O ona oraya tek başına gitmesini tavsiye etti fakat o onun iyi bir tavsiye olduğunu düşünmüyordu.
Tom, Mary'ye okuduğu her şeye inanmamasını tavsiye etti.
Doktor ona daha az çalışmasını tavsiye etti.
O, ona onu yapmamasını tavsiye etti.
Ona nasıl sağlıklı kalınacağına dair nasihat ediyor.
O ona daha fazla süt içmesini tavsiye etti fakat o bunun iyi bir tavsiye olduğunu düşünmüyordu.
Tom ona ikinci el araba satın almamasını önerdi.
İngilizce öğretmenim bu kitapları okumamı tavsiye etti.
Tom'un ne yapmanı tavsiye ettiğini bilmiyorum fakat ondan Mary'ye bahsetmemeni öneririm.
Ben ona sırrı saklamasını tavsiye ettim.
O, ona çok fazla içmemesini tavsiye etti.
O ona bir dişçi görmesini tavsiye etti fakat o öyle yapacak yeterli zamanı olmadığını söyledi.
Doktor sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
O, ona yemekler arasında yememesini tavsiye etti.
Benim veteriner bana köpeğimi akşam beslememi söyledi.
O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.