Examples of using "Sehvermögen" in a sentence and their turkish translations:
Kilit duyu, görmedir.
Normal bir görme yeteneğim var.
O, görme duyusunu bir kazada kaybetti.
Karibu ultraviyole ışınlarını kullanarak kurtların yerini saptayabilir.
Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.
Benim iyi görme yeteneğim var.
O iyi görme duyusuna sahip.
Gündüzleri filler kadar iyi görürler.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.
Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.
Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.