Examples of using "Schwimmbecken" in a sentence and their turkish translations:
Tom yüzme havuzuna düştü.
O, onu yüzme havuzuna itti.
Onu yüzme havuzuna itti.
Onun bir yüzme havuzu var.
Ben bir havuz istiyorum.
Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.
Bir yüzme havuzumuz yok.
Tom havuza atladı.
Tom havuzu temizliyor.
O yüzme havuzuna atladı.
Tom'un bir yüzme havuzu var.
Mary havuza atladı.
Onun ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
Onun ısıtmalı yüzme havuzu var.
- Yüzme havuzuna taş atma.
- Yüzme havuzuna taş atmayın.
O, kediyi yüzme havuzuna itti.
Havuzda çok fazla çocuk vardı.
Havuz temiz su dolu.
Tom Mary'nin telefonunu havuza attı.
Hey, sen! Havuzun etrafında koşmak yok!
O havuz gerçekten davetkar görünüyor.
Tom'un havuzlu bir evi var.
Yüzme havuzunda üç çocuk var.
Tom beni havuza itti.
Tom komşusunun havuzunda boğuldu.
Bu evin ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
Bir sauna ve bir havuz var.
Yüzme havuzu zeminin altında gizlidir.
Tom havuzda çocuklarıyla oynuyor.
Bir yüzme havuzu ve bir bovling pisti var.
Tom havuzlu büyük bir evde yaşar.
Mary havuzun yanındaki bir şezlong üzerinde uzandı.
Tom ve Mary havuzda takılıyorlar.
Tom ve Mary havuzlu bir ev satın aldı.
Tom havuza düştü.
O havuzda yüzüyor.
O, havuzun yanında uzandı.
Tom'un şehirde tramplenli tek havuzu vardı.
O havuz gerçekten davetkar görünüyor.
Tom havuzun sığ tarafında kaldı.
Bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğrama şansı çok düşüktür, özellikle bir havuzda.
Suyun seviyesini kontrol etmek için eğildiğinde Tom'un cep telefonu cebinden havuza düştü.
Cep telefonumu neredeyse havuza düşürüyordum.