Examples of using "Schlüsselrolle" in a sentence and their turkish translations:
Japonya dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynar.
- O, harekette önemli bir rol oynadı.
- O, harekette kilit bir rol oynadı.
Sadece beş gün sonra, bölümü Napolyon'un Marengo'daki büyük zaferinde önemli bir rol oynadı.