Examples of using "Noch viele" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un hala çok elması var.
- Piramitlerin hala birçok sırrı var.
- Piramitler hala birçok sır saklıyor.
Hâlâ yapılacak çok şey var.
Almamız gereken bir sürü başka şey var.
Görmek istediğimiz bir sürü başka yerlerimiz var.
Hâlâ bayağı ayakta olan bir dünya. Zimbabve.
Tom'un hâlâ öğrenecek çok şeyi var.
15 kilometre ileride, soğuk zincir güzergâhının kuzeydoğusunda.
Hâlâ yapacak çok iş var.
- Evvelce sarhoş oldum, daha da çok olacak gibiyim.
- Daha önce sarhoş oldum. Muhtemelen bundan sonra da defalarca olacağım.
2 yıldır Çince öğrenmeme rağmen hala bilmediğim birçok sözcük var.
- Hâlâ yapılacak çok iş var.
- Daha yapılacak çok iş var.
- Hâlâ yapılacak çok şey var.
- Hâlâ yapacak çok iş var.
- Yapacak hâlâ birçok şey var.