Examples of using "Thomas" in a sentence and their turkish translations:
Tom tükürdü.
Tom dinlendi.
Tom blöf yapıyor.
Thomas yüzdü.
Tom küfür etti.
Tom hayal görüyordu.
Tom hayal kırıklığına uğramış hissetti.
Tom yürüyüşe gitti.
Tom'un cesareti kırıldı.
Güle güle, Tom.
- Tom bir duş aldı.
- Tom duş aldı.
Tom'u öldürmedik.
Miriam Thomas'la evlenmek istiyordu.
Thomas balık yemez.
Tom çok sabırlıdır.
Tom burada olmalı.
Tom bizim için yemek pişirir.
Tom araba kapısını açtı.
Tom'u arıyorum.
Thomas terk edemez.
Tomás çalışarak çok fazla zaman harcıyor.
Thomas'ın üvey bir kız kardeşi vardır.
Thomas dükkanı kapattı.
Tom minnettar görünüyor.
Umudunu kesme, Thomasa'a sor!
Thomas'ı dinliyorum.
Tom bugün yemek yapmak istiyor.
- Bayan Thomas bize tarih dersi veriyor.
- Bayan Thomas tarih dersimize giriyor.
Tom gerçekten sana tavsiye verdi mi?
Tom elbette tenis oynayabilir.
Thomas benden küçük.
Thomas, biraz gayret et!
Bu bir emirdir, Tom.
Tom'un derhal tıbbi yardıma ihtiyacı var.
Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.
Tom üşüdü.
Tom dışarıda çiçekleri suluyor.
Tom'un hala çok elması var.
Thomas, ne yapıyorsun?
Thomas'a babasının adı verildi.
- Thomas Edison, ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison ampulü icat etmiştir.
- Thomas Edison ampulü icat etti.
Tom kaçtı.
Tom üç gün içerisinde asılacak.
Mary içeriye girdiğinde, Tom gazete okuyordu.
Bay Thomas bize tarih dersi verdi.
Thomas bir eylem adamıdır.
Sen Thomas'ın bir arkadaşısın.
Tom Mary'yi doktora götürdü.
Tom'un hediyemi beğeneceğini düşünüyor musun?
Thomas, Brezilya'daki Sao Paulo'da doğdu.
- Tom kirli çamaşırlarını kirli sepetine attı.
- Tom kirli giysilerini çamaşır sepetine koydu.
bu yüzden Omoyele Thomas'ı seslendirme yapması için getirdim,
Bay Thomas sorunu çözebilecek.
Tom iyi bir otel tavsiye edebilir.
Tom pazartesi günü sık sık okula gitmez.
Tom öbür ay Boston'a gidecek.
Tom, kırılmış cam parçalarını yerden aldı.
Tom kaldırım kenarında bir masaya oturmuştu.
Sen ve Tom bir fiyat tartıştınız mı?
Thomas onu çok zeki görmedi.
Yorumların Tom'u güldürdü.
Thomas yaşadığın yerde yaygın bir isim mi?
Thomas Jefferson 1809'un Mart ayında Beyaz Saray'dan ayrıldı.
Dedesine hürmeten ona Thomas adını koyduk.
Thomas Anna'yı seviyor, ama o onu sevmiyor.
Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır.
Tom'un ne dediği umurumda değil.
Tom sadece bir şey yapmadan verandada oturuyor.
Tom o bir çift ayakkabıyı tasfiye satışında aldı.
Tom'a resmimizi çektiği için teşekkür ettik.
Gerçekten Tom'un kazanmasını bekledin mi?
Thomas, Brezilya'daki Sao Paulo'da doğdu.
Tom barda duruyordu, bir bira içiyordu.
Tom her gece bu zamanda sarhoş olurdu.
Benim adım Thomas ama siz bana Tom diyebilirsiniz.
Thomas bir gömlek giymiyor.
Tom yorgun ve ben de.
Tom'un bir sürü iyi fikirleri vardı.
Tom bunun iyi bir plan olduğundan emin değil.
Mary oturma odasına girdiğinde, Tom spor sayfasını okuyordu.
Onun arkadaşı sanki bir hayaletmiş gibi Thomas ayağa fırladı.
Tom uzun boylu ve incedir.
Tom penceresindeki yansımasına bakarak orada oturdu.
Tom girişe yakın duruyordu.
Annem bana Thomas der ama herkes beni Tom diye çağırır.
Tom ilk kez Mary ile Boston'da bir kafede tanıştı.
Neden Tom bu kadar korkuyor?
Sanırım Tom gelecek ama kesin söylemek zor.
Tom ve Mary'nin evlendiğini duyduğumda şaşırdım.
Benim gerçek adım Tom Jackson'dır.
Bay White'ın başkan seçilmesine Bay Thomas'ın hiç itirazı yoktu.
Tom'un bugün okulda olmadığını nasıl öğrendiğinizi bana söyler misiniz?
Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.