Examples of using "Nerven" in a sentence and their turkish translations:
Sendeki de iyi cesaret.
Sinirlerinizi yatıştırın.
O, beni sinirlendiriyor.
- Bu herkesin kaldırabileceği bir şey değil.
- Bu, korkaklara göre değil.
Tom benim sinirlerimi bozuyor.
Tom canımı sıkmaya başlıyor.
Tom'un çelik gibi sinirleri olmalı.
Beni rahatsız etmeyi bırak. Ben meşgulüm.
3 yaşındaki çocuğum harbiden sinirlerimi hoplatıyor.
Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokundu.
O, gerçekten beni sinirlendirdi.
Onun züppe tavrı sinirimi bozuyor.
Sabrınız beni rahatsız ediyor.
Sivrisinekler sinir bozuyor.
Gürültüler sinirimi bozuyor.
- Tom beni kızdırmaya başlıyor.
- Tom beni sinirlendirmeye başlıyor.
Birbirimizin sinirlerini bozmuyor musunuz?
O müzik onu sinirlendiriyor.
Sadece canımı sıkmayı bırak, tamam mı?
Gerçekten canımı sıkıyorsun.
Tom gerçekten sinirlerimi bozuyor.
Beni sinirlendirmeye başlıyorsun.
Kalp atışı gibi bilinçaltı süreçleri kontrol eden sinirler
Onun davranışı gerçekten sinirlerimi bozdu.
Onun konuşma biçimi sinirlerimi zıplatıyor.
Tom'un konuşma şekli benim sinirlerimi bozuyor.
Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
Beni rahatsız etme.
O beni sinirlendirmeye başlıyor.
Yavaş yavaş sinirlerimi zıplatmaya başlıyorsun.
Kapının gıcırdaması sinirimi bozuyor.
Sakura'nın konuşma tarzı beni sinirlendiriyor.
Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokunuyor.
Bir kadeh şarabın sinirlerimi sakinleştirmeme yardımcı olacağını düşünüyorum.
Karımın sürekli dırdırı gerçekten sinirlerimi bozuyor.
Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.
Bu kitabın içerikleri zayıf sinirli insanlar için uygun değildir.
O adam benim canımı sıkıyor.
Yorgunum dolayısı ile git ve başka birine rahatsızlık ver.
Rahatsızlık vermekten nefret ederim.
Bugün ruh halim kötü. Şefim sinirlerimi bozuyor.
Keşke şu gürültü dursa. Sinirlerimi bozuyor.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.
- Sinirimi bozmayın.
Gerçekten sinir bozucu olmaya başlıyorsun.
Lütfen musluğu kapatın. Damlama sinirlerimi bozuyor.
Sırf sinir etmemek için, ne çok bekler insan diğeri arasın diye.
- Özür diledim, bu yüzden düş yakamdan.
- Özür diledim, bu yüzden beni rahat bırak.
Mary sinirlerime dokunuyor.
Çocuklar can sıkıcı öğretmenlerden nefret ederler.
Oraya vardığı andan itibaren, eve ne zaman gidebileceğini kendisine söylemesi için doktoru rahatsız etmeye devam etti.
Beni rahat bırakmanı istiyorum.
Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.
Keşke Tom sorularıyla beni rahatsız etmeyi sürdürmese.
Bu tam bir karmaşa ve benim sinirime dokunuyor.
- Şikayetlerinden bıkmaya başlıyorum.
- Şikayetlerinden usanmaya başlıyorum.