Examples of using "Jenem" in a sentence and their turkish translations:
Halını o kişiye ver.
O gün içiyor muydunuz?
O, laboratuvarda çalışır.
O gün yağmur yağıyordu.
O gün kar yağıyordu.
O evde kimse yaşamıyor.
O akşam çok soğuktu.
O yıl büyük bir pirinç eksikliği vardı.
Veba o yıl ortaya çıktı.
O tepede kayak yapabilirsin.
Postacı o köpek tarafından ısırıldı.
Olaydan sonra, o asla tekrar içmedi.
O öğleden sonra Tom bizimleydi.
O kış hava çok soğuktu.
O öğleden sonra ne yaptın?
"Nerede kalıyorsun?" "Şu otelde."
Bay Suzuki o öğleden sonra bir konuşma yapıyordu.
O akşam Tom'la birlikte miydin?
O gün neler olduğunu bilmiyorum.
O uçakla olan tüm iletişim aniden kesildi.
O sabah oraya geldiğini söyledi.
O arabayı izliyorum.
O gün üç yüzün üzerinde kişi hayatını kaybetti.
Tom o gece orada olduğunu itiraf etti.
Ben bu dolma kalemden bahsediyorum oradaki masada olandan değil.
Yaşlı adam o sabah çok geç uyudu.
Tom'un o gün bana söylediği şeyi asla unutmayacağım.
Marilla o gün her zamanki gibi kilise için ametist broşunu taktı.
O yıl otomobil üretimi rekor 10 milyon araca ulaştı.
Tom o hafta sonu yaptığı şeyi Mary'ye hiç söylemedi.
Bu sözlüğü onunla karşılaştırdığınızda hangisinin daha iyi olduğunu kolayca görebilirsiniz.
O gün evde kalsaydı, felaketle karşılaşmazdı.
O evde kimin yaşadığını biliyor musun?
O otelde tekrar kalmayacağız.
Bu sözlüğü onunla karşılaştıralım.
O gün ne olduğu hakkında Tom'a ya da başka birine söylemedim.
O kamptaki mülteciler bir aydır kıt kanaat geçinmektedirler.
O gün ne olduğu hakkında konuşabilir miyiz?
Tom on yıldan biraz daha uzun süredir o küçük evde yaşadı.
Aklı başında hiç kimse gece şu ormanda yürümez.