Examples of using "Hinderte" in a sentence and their turkish translations:
- Sis uçakların kalkışını engelledi.
- Sis uçakların havalanmasına mâni oldu.
Tom, Mary'nin onu yapmasını engelledi.
Yağmur tenis oyunumuzu bitirmemizi önledi.
Şiddetli kar yağışı trenin gidişini engelledi.
Yağmur dışarıda tenis oynamamızı engelledi.
Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
Yoksulluk onun okula devam etmesini engelledi.
Bir fırtına geminin Kobe'den ayrılmasını engelledi.
Kötü hava başlamamızı engelledi.