Translation of "Freizulassen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Freizulassen" in a sentence and their turkish translations:

Er befahl ihnen, den Gefangen freizulassen.

O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..

Er befahl ihnen, die Gefangenen freizulassen.

- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.

Lincoln befahl, alle Sklaven im Land freizulassen.

Lincoln, ülkedeki bütün kölelerin serbest bırakılması emrini verdi.

Die Bande willigte ein, Tom gegen ein Lösegeld von hunderttausend Dollar freizulassen.

Çete 100.000 dolar fidye için Tom'u serbest bırakmayı kabul etti.