Translation of "Erkenntnis" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Erkenntnis" in a sentence and their turkish translations:

Eva gab Adam den Apfel der Erkenntnis.

Havva, Adem'e bilgi elmasını verdi.

Aber heute möchte ich nur eine Erkenntnis hervorheben --

Ama bugün bir bulgu üzerine odaklanmak istiyorum:

Man hat eine Erkenntnis, wie es gelöst werden kann.

Problemi çözmek için sezginizi katarsınız.

So kam ich zur dritten, von Einstein geborgten Erkenntnis:

Böylece Einstein'dan ödünç aldığım üçüncü farkındalığım oluştu.

Die Sache ist die: Um diese Erkenntnis zu haben,

Olay şu ki, bu kavrayışa varabilmek için

Denn er bringt die Erkenntnis, wie man das Problem lösen kann.

çünkü beraberinde problemi çözmek için içgörü getirir.

Es gibt nur eine einzige gesicherte Erkenntnis: Dass ich wahrnehme, was ich wahrnehme.

Sadece tek bir gerçek ruhani bilgi vardır: ben algıladığımı algılarım.

Ich will weder das, was ich habe, noch das, was ich eh nicht bekommen kann. Beides macht mich nicht glücklich. Doch diese Erkenntnis fühlt sich endlich richtig gut an.

Ne sahip olduğum şeyi istiyorum ne de sahip olamayacağım şeyi. İkisi de beni mutlu etmiyor. Ancak bunu idrak etmek bana kendimi gerçekten iyi hissettiriyor.