Examples of using "Erhöht" in a sentence and their turkish translations:
Onlar maaşları artırdılar.
aman aman herkes kaldırsın
Ateş nabzı yükseltir.
Bu üretkenliğini artıracak.
Mağaza tüm fiyatları yükseltti.
Obezite, diyabet ve kalp hastalığı riskini arttırır.
Şehirde güvenlik artırıldı.
Tek bir bardak alkol kanser riskini artırır.
Onun maaşı yüzde on artırıldı.
buda kafamızdaki soru işaretlerini artırıyor ama
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.
Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor
Denetimlerin artırılması gerektiğini söylediler.
Kalp hastalığından muzdarip insanların sayısı artmıştır.
Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.
Eğer iyi bir bahçeniz varsa, o, evinizin değerini artıracaktır.
Bu kentin nüfusu yıldan yıla artıyor.