Examples of using "Löhne" in a sentence and their turkish translations:
Onlar maaşları artırdılar.
Polisler daha yüksek ücretler talep ettiler.
Daha iyi maaş ve daha iyi çalışma koşulları için temizlik emekçileri grevine barış içinde yardım etmek için oraya gitmişti.