Examples of using "Englischlernen" in a sentence and their turkish translations:
İngilizce öğrenmek sabır gerektirir.
O, İngilizce öğrenmekle meşguldür.
O, İngilizce öğrenmekle meşgul.
Tom İngilizce öğrenme için yeni bir sistem geliştirdi.
Ortaokul öğrencilerinin İngilizce öğrenirken karşılaştıkları en büyük engellerden biri de bağ zamirleridir.