Examples of using "System" in a sentence and their turkish translations:
ağalık sistemi kadın hakları
ağalık sistemi başlık parası din tüccarları
çünkü sistem çökmüş olacak!
Hiçbir düzen mükemmel değildir.
Benim bir sistemim yok.
Tom sistemi biliyor.
Sistem iyi çalışıyor.
Sistem doğrusal mıdır?
sistemden çıkarılırsa nasıl olur?
Bütün sistem bozuk.
Düzeni değiştirmemiz gerekiyor.
Bu iyi bir sistem.
Sistemin belli eksiklikleri var.
ve aynı zamanda da sistem her şeyi kaldırabiliyor
Sorunlar bu sistemin doğasında var.
- Eski sistemden kurtuldular.
- Eski sistemi kaldırdılar.
Sistem neredeyse hiç güvenli değil.
Bu çok tehlikeli bir sistem.
gelişimi teşvik etmesi için kurduğumuz sistemin
Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.
Bunlar Drowdown projesi içerisindeki çözümler.
Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.
Sanırım bu harika bir sistem.
Elektrik sisteminde bir arıza var.
Sistemi değiştirmemizin zamanı geldi.
Sadece şirketler sistemle oynamada çok daha iyi hâle geldiler.
dünyada da bir çok ülke şu anda bu sistemi kullanıyor
Ancak ne Berthier ne de sistemi mükemmeldi:
Sisteme karşı kişisel bir düşmanlığım yok.
Büyük bankaların çoğunluğu bu sisteme geçiş yapıyor.
Sistemden herhangi bir veri bulmadım.
Danimarka ve Hollanda da, benzer sistemleri hizmete koydu.
Sistemde çok büyük bir hata bulduk.
Bu sistemde daha fazla geliştirilme için yer yok.
Yeni bir sisteme acil bir ihtiyaç vardır.
Tom İngilizce öğrenme için yeni bir sistem geliştirdi.
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
Soyutluk-ölçer dediğim bir sistem oluşturdum
Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.
Neden sistemi yeniden başlatmayı denemiyorsun?
İnsançocuğu ayrımcılık yapmaz. Sistem ayrımcılık yapar.
Ben bile sistemin benim hakkımda inandığı şeye inanırken
sistemin ne kadar bozuk olduğunu ve kritik kararlar için ne kadar az veri
El arabası sisteminden geriye kalan tek şey bu.
sistemin hakkımda düşündüğü şeyi değiştiremezdim.
TRT ve EBA TV öncülüğündebu sistem başlamış oldu
Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.
Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.
Harika bir adam tarafından icat edilen bir sistem küçük olanlar tarafından savunulabilir.
resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un
Sistem mühendisleri ayrılmaya devam ederse, şirketin rekabet üstünlüğü aşınmış olacak.
Sistem çalıştığı sürece ısıtmayı kapatamazsın.
Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
- Sanırım daha iyi bir sistemle gelmek zor olmazdı.
- Sanırım daha iyi bir sistemle ortaya çıkmak çok zor olmazdı.
Sistemimize kimin saldırdığını bulmanın zor olmayacağından eminim.
Berthier'in sisteminin genel yapısı, önümüzdeki 18 yıl içinde çok az değişti
Bu sistem nihayetinde erkler ayrılığını öyle oturtmuştu ki sistemde
Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler.
Pek çok yönetmen anlam ve sanatsallığı öne çıkarma arzusu taşıyan filmler çekmek istese de Hollywood'a kök salmış statüko buna izin vermez.
Gece gökyüzünde çıplak gözle görülebilen yıldızların hepsi, Güneş'in de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi'ne aittir.