Examples of using "Einziger" in a sentence and their turkish translations:
Sen Tom'un tek arkadaşıydın.
Tom gülümsemiş olan tek kişi.
O bizim tek şüpheli.
- Sen onun tek dostuydun.
- Sen onun biricik arkadaşıydın.
- Sen onun tek arkadaşıydın.
Tom Mary'nin tek oğlu.
O benim tek arkadaşımdı.
O benim tek tesellimdi.
Tom benim tek erkek kardeşim.
Tek arkadaşın olabilirim.
O benim tek gerçek arkadaşım.
Tom Jackson bizim tek şüphelimiz.
Tek bir kişi bile geç gelmedi.
Tek tanığımız tanıklık yapmayı reddediyor.
Gelmeyen tek öğrenci yoktu.
Tom o zaman benim tek arkadaşımdı.
Tom benim tek gerçek arkadaşım.
Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.
Kazadan tek kurtulan bir bebekti.
Onun keskin gözleri hiç hata kaçırmadı.
Go oynamak benim tek eğlencem.
Tom, Mary'nin Boston'daki tek arkadaşıdır.
Sen benim güneş ışığımsın, benim tek güneş ışığımsın!
Salonda bir tek boş koltuk yoktu.
Tek bir hata, ve sen bir fiyaskosun.
Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.
Bir tek gün tarihin seyrini değiştirebilir.
Partide tek sarhoş kişi bendim.
Tek bizim borsamız mı? Tüm dünya borsaları aynı şekilde
Savaş sona erdiğinde, bir Teksaslı canlı bırakılmadı.
Rugby maçından sonra bütün vücudum büyük bir çürüktü.
Tom benim tek gerçek arkadaşım.
Sen benim tek gerçek dostumsun.
O, odadaki tek kişiydi.
Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.
Tom hâlâ sınıfta olan tek kişi.
Babam okumaya o kadar düşkündür ki onun kitap açmadığı bir gün geçmez.
Tom'un geç kalacağından endişeli olan tek kişi ben miyim?