Examples of using "Charles" in a sentence and their turkish translations:
O, ona Charles adını verdi.
Charles hastaneye gitmek zorunda.
Neredesin, Charles?
Prens Charles'ın büyük kulakları var.
Sabrımın sınırlarını zorluyorsun Charles.
Jessie basireti için Charles'ı övdü.
Charles her zaman kolay yolu seçer.
Arşidük Charles, Bavyera'ya cesur bir ilerleme yaptığında, Berthier'in tepkisi
Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı.
Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.
Charles ve Avusturya ordusu, Tuna'nın karşısında beklemedeydi.
Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.