Examples of using "Bereite" in a sentence and their turkish translations:
Çay yapıyorum.
Ölmeye hazırlan!
Barış istiyorsan, savaş için hazırlan.
En kötüsü için hazırlanıyorum.
Yarın gitmeye hazırlanıyorum.
Ölmeye hazır olun.
Ben spagetti pişirmede oldukça iyiyim.
Doktor kırık parmağından ziyade Tom'un ayak bileği hakkında daha endişeli olduğunu söyledi.
Seninle tartışacak zamanım yok; yemek hazırlıyorum.
Heybetli olmadığımı umuyorum.
Tatlım, sen koltuğa otur ve ben sana leziz bir akşam yemeği hazırlayayım.
Sana biraz kahve hazırlayacağım.
Sizi çok sık rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Yolculuk için hazırlan.