Examples of using "Auslassen" in a sentence and their turkish translations:
Beni atlatabilir misin?
Onu ayrıntılarıyla açıklayabilir misin?
Öğle yemeğini yememeyi planlıyorum.
- Kitabın son bölümünü göz ardı edebilirsiniz.
- Kitabın son bölümünü çıkarabilirsiniz.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
Ama bunları atlarsak önemli noktaların anahtarını atlamış oluruz
Bir araştırma birçok iş adamının öğle yemeğini atladığını göstermektedir.