Translation of "Auslassen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Auslassen" in a sentence and their turkish translations:

Könnt ihr mich auslassen?

Beni atlatabilir misin?

Könntest du dich genauer darüber auslassen?

Onu ayrıntılarıyla açıklayabilir misin?

Ich will das Mittagessen heute auslassen.

Öğle yemeğini yememeyi planlıyorum.

- Das letzte Kapitel des Buches kannst du auslassen.
- Sie können das letzte Kapitel des Buches auslassen.

- Kitabın son bölümünü göz ardı edebilirsiniz.
- Kitabın son bölümünü çıkarabilirsiniz.

Ich musste das Problem wegen Platzmangels auslassen.

Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.

Kannst du deinen Zorn an jemandem anderen auslassen?

Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?

Aber wenn wir das auslassen, dann versäumen wir Schlüsselpunkte

Ama bunları atlarsak önemli noktaların anahtarını atlamış oluruz

Eine Umfrage hat ergeben, dass viele Geschäftsleute das Mittagessen auslassen.

Bir araştırma birçok iş adamının öğle yemeğini atladığını göstermektedir.