Translation of "Arrogant" in Turkish

0.037 sec.

Examples of using "Arrogant" in a sentence and their turkish translations:

Wie arrogant!

Ne kibirli!

- Mary ist etwas arrogant.
- Mary ist ein bisschen arrogant.
- Mary ist ein wenig arrogant.

Mary biraz kibirli.

Tom ist arrogant.

Tom kibirli.

Tom wirkte arrogant.

Tom kibirli görünüyordu.

Sie sind sehr arrogant.

Çok kibirlisin.

Tom ist so arrogant.

Tom çok küstah.

Tom war sehr arrogant.

Tom çok kibirliydi.

Tom ist ziemlich arrogant.

Tom çok kibirli.

- Du bist arrogant.
- Sie sind arrogant.
- Ihr seid arrogant.
- Du bist überheblich.
- Sie sind überheblich.
- Ihr seid überheblich.

Küstahsın.

Er ist uns gegenüber arrogant.

O bize karşı kibirliydi.

Diese Behauptung mag arrogant erscheinen.

O iddia kibirli görünebilir.

Er ist klug, aber arrogant.

O akıllı ama küstah.

Tom ist arrogant, nicht wahr?

Tom kibirli, değil mi?

Warum bist du so arrogant?

- Neden çok kibirlisin?
- Neden bu kadar kibirlisin?

Diese Frau ist sehr arrogant.

Şu kadın kendini çok beğenmiş.

Er ist arrogant und egoistisch.

O, kibirli ve bencildir.

- Tom ist anmaßend.
- Tom ist arrogant.

Tom kendinden çok emin.

Tom ist ziemlich arrogant, nicht wahr?

Tom çok kibirli, değil mi?

Dieses Mädchen ist wegen ihrer Schönheit arrogant.

- O kız güzelliğinden dolayı kibirli.
- Kız güzelliği nedeniyle kibirli.

Keine Frau ist so arrogant wie sie ist.

Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.

Kann man ehrlich sein, ohne arrogant zu wirken?

Biri kibirli davranmadan dürüst olabilir mi?

Es ist arrogant zu glauben, dass Technologie uns retten wird.

Teknolojinin bizi kurtaracağını düşünmek kibirdir.

- Dumme Menschen neigen zur Arroganz.
- Dumme Menschen neigen dazu, arrogant zu sein.

Aptal insanlar kibirli olma eğilimindedirler.

Er ist unterwürfig gegenüber den höheren Chargen und arrogant gegenüber seinen Untergebenen.

O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.

Tom ist arrogant und glaubt, er wäre besser als seine ganze Mitarbeiterschaft.

Tom kibirli ve iş arkadaşlarının hepsinden daha iyi olduğunu düşünüyor.

- Tom findet, dass Mary total eingebildet ist.
- Tom findet, dass Mary total arrogant ist.

Tom Mary'nin gerçekten sıkışmış olduğunu düşünüyor.