Examples of using "Ab und" in a sentence and their turkish translations:
Onu arada bir görürüm.
Bu bazen olur.
Bazen çalışırım!
Ara sıra beraber balığa gideriz.
Ara sıra sinemaya giderim.
O, arada bir tenis oynar.
Ara sıra Esperanto çalışıyorum.
O ara sıra dedektif romanları okur.
Zaman zaman balık avlamaya gideriz.
Biz bazen araba süreriz.
Arada sırada seni görüyorum.
Arada bir golf oynarım.
zaman zaman kontrol edeceğim,
Ara sıra beni görmek için gel.
Ara sıra oğlumu görmek için gelir.
Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.
Arada bir ondan haber alıyorum.
O ara sıra bizi ziyarete gelir.
Tom arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.
Bazen Tom hakkında düşünüyorum.
Her çocuk zaman zaman yaramazlık yapar.
Ne olacağını bekleyelim ve görelim.
Kızım beni ara sıra ziyaret eder.
...ısıyı yayarak fili serin tuttuğunu gösteriyor.
Lütfen zaman zaman beni görmeye gel.
Ağaçlar oksijen yayar ve karbon dioksit emer.
Kışın arada sırada buraya geliyorum.
Ara sıra ağaçlara tırmanmayı severim.
Ben zaman zaman kütüphaneye giderim.
Ara sıra birazcık deli olun!
halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?
Çünkü dal aşağı düşer ve siz de yuvarlanırsınız.
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
Şapkamı çıkardım ve kiliseye girdim.
O, ara sıra annesine yazar.
Onu ara sıra kütüphanede görürüm
Şapkasını çıkardı ve kibarca selamladı.
Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti ve ona tekrar tekme attı.
- Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.
- Yeni şeyleri ara sıra denemek yararlıdır.
Babam ve ben arada bir balık tutmaya gideriz.
Ne olacağını sadece bekleyelim ve görelim.
Ara sıra plaja gitmeyi sever.
O, makyajını sildi ve yüzünü yıkadı.
Tom üniversiteyi bıraktı ve Boston'a taşındı.
Arkasını döndü ve ağlamaya başladı.
Tom güneş gözlüğünü çıkardı ve Mary'ye uzattı.
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.
Tom gözlüklerini çıkardı ve gözlerini kapattı.
Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.
O, gözlüğünü çıkardı ve kontak lenslerini taktı.
Bazen okula geç kalır.
Tom'un bilgisayarı çöktü ve o bir miktar önemli belgeleri kaybetti.
Uyku sırasında, metabolizma hızı ve vücut ısısı düşer.
Tom gözlüğünü çıkardı ve gözlerini ovuşturdu.
Mary elbisesini çıkardı ve duşa girdi.
Tom gözlüklerini çıkardı ve gözlerini sildi.
Tom telefonu açtı ve konuşmaya başladı.
Tom bisiklet kaskını çıkardı ve onu masanın üzerine koydu.
Tom kravatını çıkardı gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu gömlek cebine koydu.
Ara sıra bunun olmasını beklemek zorundasın.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu cebine koydu.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu masasının üstüne koydu.
Tom kravatını çıkarıp yaka düğmelerini açtı.
Tom gözlüklerini çıkarıp komodinin üzerine koydu.
Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
Lütfen ara sıra bana yazınız.
Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim
Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağıya ineceğim
Tamam, bu halatı kayaya dolayıp aşağı ineceğim
Beni bıraktı ve bölmeden çıkmaya çalıştı.
Tren saat dokuzda kalkar, saat onda oraya varır.
Ara sıra TV izlerim.
Bazen evi hayal ederim.
Arada bir balık tutmaya gideriz.
Zaman zaman onu düşünürüm.
Tom masayı temizledi ve Mary bulaşıkları yıkadı.
Arada bir, günde birkaç dakika meditasyon yapmayı dene. Dürüst olmak gerekirse, bu bana çok yardımcı oluyor.
Tom bir parça et kesti ve onu tabağının üzerine koydu.
Evet, o ara sıra olur.
Ara sıra, dışarıda yeriz.
Onu arada bir görürüm.
Trenim saat altıda hareket ediyor, oraya saat onda varıyor.
Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.
kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?
Amcam ara sıra beni görmeye gelir.
ve adamlarını , gece donmuş Dinyeper Nehri'ni geçerek, şahsen askerleri geri çekerek
Sağa dönersen, ofisimi bulursun.
Lütfen zaman zaman bana yaz.
Japonya'da hala bazen birinin abaküs kullandığını görüyoruz, ancak eskisi kadar sık değil.
Konuşmacı bazen notlarına başvurdu.
Tom elbiselerini çıkardı ve küvete girdi.