Examples of using "äußere" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un görünümü değişti.
onun en dış çevresini ise yer kabuğu çevreliyor
vücut ısılarına dış ortama göre ayarlayıp bir köşeye çekilip
Vücutların ve düş görünüşün o kadar çok üzerinde duruyoruz ki
Güneş sistemimizdeki gezegenler iç gezegenler ve dış gezegenler olarak sınıflandırılır.