Examples of using "Taro" in a sentence and their turkish translations:
Taro ne kadar hızlı koşabiliyor!
Taro her zaman burada değil.
Taro, yemek hazır.
Taro, yemek hazır!
Taro, git ve dişlerini fırçala.
O, Taro'dan daha ünlüdür.
O Taro'dan daha meşguldür.
Taro İngilizce konuşur, değil mi?
O, Taro'nun erkek kardeşi.
Hanako ve Taro suşi yiyorlar.
O, Taro Akagawa tarafından yazılmış.
Dün Taro ile tenis oynadım.
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
Taro iki erkekten daha uzun boylu olanıdır.
Taro bankadan 10.000 yen çekti.
Taro iki yıl önce öldü.
- Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
- Taro üç günlüğüne Tokyo'da kaldı.
Taro sınıfındaki başka bir çocuktan daha iyi gitar çalar.