Translation of "Sucreries" in Turkish

- Trop de sucreries font grossir.
- Trop de sucreries vous rendent gros.
- Trop de sucreries te rendent gros.

Çok fazla tatlı sizi şişmanlatır.

Il aime les sucreries.

O şekerlemeden hoşlanır.

J'aime manger des sucreries.

Tatlı yemeyi severim.

Il avait limité les sucreries.

O, şekerlemeyi azalttı.

Ma sœur aime les sucreries.

Kız kardeşim tatlıya düşkündür.

Elle lui a acheté des sucreries.

Ona biraz şeker aldı.

- J'aime les sucreries.
- J'aime les bonbons.

Şekerlemeleri severim.

Moi, par contre, je préfère les sucreries.

Ben diğer taraftan tatlıları tercih ederim.

Ne mange pas de sucreries entre les repas.

Öğün aralarında tatlı yemeyin.

Lorsqu'on mange trop de sucreries, on attrape des caries.

Fazla şeker dişlerinde çürümeye sebep olur.

Je n'ai plus le désir de manger des sucreries.

Benim daha fazla şeker yeme isteğim yok.

Je grossis parce que je mange beaucoup de sucreries.

Çok şekerleme yediğim için şişmanlıyorum.

- Je suis bec sucré.
- J'ai un penchant pour les sucreries.

Ben tatlıya düşkünüm.

Tu ne devrais pas laisser les enfants manger trop de sucreries.

Çocukların fazla tatlı yemelerine izin vermemelisin.

Ce qui m'a le plus surpris, c'était qu'elle n'aimait pas les sucreries.

Beni en çok şaşırtan şey onun şeker sevmemesiydi.

Je n'aime pas les sucreries, d'habitude, mais je goûterai l'un de vos biscuits.

Ben genellikle tatlı şeyleri sevmiyorum ama senin kurabiyelerinden birini deneyeceğim.

- Combien de fois dois-je te dire de ne pas manger de sucreries juste avant le dîner ?
- Combien de fois dois-je vous dire de ne pas manger de sucreries juste avant le dîner ?

Akşam yemeğinden hemen önce şekerleme yememeni sana kaç kez söylemek zorundayım.

Entre les repas, il s'arrange d'ordinaire pour mettre de côté une abondante réserve de sucreries, de crème glacée, de pop-corn et de fruits.

Yemekler arasında genellikle bol miktarda şekerleme, dondurma, patlamış mısır ve meyve yiyebiliyor.