Examples of using "Religieux" in a sentence and their turkish translations:
O, dindar değildir.
- Tom dindar değildir.
- Tom inançlı değildir.
Siyasetçilerimizin, dini liderlerimizin -- elbette saygı çerçevesinde --
Tom dini bir fanatiktir.
ağalık sistemi başlık parası din tüccarları
İnkalar dindar milletti.
çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.
din tüccarlarının elinde oyuncak olması
Tom ve Mary hiç dini bütün değildi.
O, sabah kilise hizmetine katılamadı.
Sanayi Devrimi'ne kadar
Din adamı saatlerce diz çökmüş olarak kaldı.
Diğerlerinden farklı olarak din dışı olarak görünmez
Ben dindar değilim.
Binlerce yıl önce yaratılan dini sembollerimiz gibi
Çok dindarsın, değil mi?