Translation of "Pull" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Pull" in a sentence and their turkish translations:

J'adore mon pull jaune.

Sarı kazağımı çok severim.

Son pull est gris.

Onun kazağı gri.

Tom tricote un pull.

Tom bir kazak örüyor.

Elle mit son pull-over.

O, kazağını giydi.

Je n'aime pas ce pull.

Bu kazağı sevmiyorum.

Comment trouves-tu ce pull ?

Bu kazak hakkında ne düşünüyorsun?

Elle lave le pull-over.

Kazağını yıkıyor.

J'ai acheté un pull en laine.

Ben bir yün kazak satın aldım.

Ma maman m'a tricoté un pull.

Annem benim için bir kazak ördü.

Ce pull bleu est très beau.

Bu mavi kazak çok güzel.

- Essaie ce pull.
- Essaie ce tricot.

Bu kazağı deneyin.

Ce pull rouge te va bien.

O kırmızı kazağın içinde hoş görünüyorsun.

Il mit le pull à l'envers.

O kazağını ters yüz giydi.

Tu portes ton pull à l'envers.

Kazağını ters giyiyorsun.

Il a un pull-over bleu-ciel.

Gök mavisi bir kazağı var.

Tom porte un pull-over bleu aujourd'hui.

Tom bugün mavi renkli bir kazak giyiyor.

Ce pull est fait à la main.

Bu kazak elle yapıldı.

Ce pull est trop moulant pour moi.

Bu kazak benim için çok dar.

- Elle tricote un pull.
- Elle tricote un chandail.

O, bir kazak örüyor.

Tom a le même pull-over que toi.

Tom seninle aynı kazağa sahip.

Elle a tricoté un pull à son père.

Babasına bir kazak ördü.

- Ma mère m'a fait un pull-over.
- Ma mère m'a confectionné un pull-over.
- Ma mère m'a confectionné un chandail.

Annem benim için bir kazak yaptı.

Plus il faisait froid, plus je voulais un pull.

Ne kadar çok soğuk olursa, o kadar çok bir kazak isterim.

- Je cherche un pull-over.
- Je cherche un chandail.

Bir kazak arıyorum.

Je pense que je vais porter ce pull rouge.

Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.

- Tu portes ton chandail à l'envers.
- Tu portes ton pull à l'envers.
- Ton pull est à l'envers.
- Ton chandail est à l'envers.

Kazağını ters giyiyorsun.

Vous feriez mieux de porter un pull sous votre veste.

Ceketinin altına bir kazak giysen iyi olur.

Tu n'as pas chaud ? Pourquoi n'enlèves-tu pas ton pull ?

Sıcaklamıyor musun? Neden kazağını çıkarmıyorsun?

- Elle a mis son pull-over.
- Elle a mis son chandail.

O, kazağını giydi.

Les élèves rirent dans leur barbe en voyant que le professeur avait mis son pull à l'envers.

Öğrenciler öğretmenin kazağını ters giydiğini gördüklerinde alçak sesle güldüler.

- Pourquoi portes-tu un chandail ?
- Pourquoi portes-tu un pull ?
- Pourquoi est-ce que tu portes un pull ?

- Neden bir kazak giyiyorsun?
- Neden bir kazak giyiyorsunuz?

- Tous les pull-overs de ce type sont en rupture de stock en ce moment. Nous les commanderons à la boutique principale à Tokyo.
- Nos stocks pour les pulls de ce genre sont épuisés. Nous allons en commander d'autres dans notre boutique principale à Tokyo.

Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.