Examples of using "Partout" in a sentence and their turkish translations:
Her yere giderim.
Her yerde seni arıyorum.
Tom her yerde seni arıyor.
Her yerde seni arıyorum.
- Her yeri aradık.
- Biz her yeri aradık.
Her yerde olan şeyler
Dünya'nın neresinde olursa olsun...
Her yer temizlenecek.
Yüzey tortusu her yere saçılmıştı.
- Benim her yerim ağrıyor.
- Vücudumun her tarafı ağrıyor.
Ben her yere baktım.
Allah her yerde.
Ben her yerdeydim.
Biz her yerde araba süreriz.
Her yeri kontrol ettim.
Her yerde yağmur yağıyor.
Kanser her yere yayılmıştı.
Günümüzde tüm dünyada kullanılıyor.
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
Dünyanın dört bir yanında...
Bakteriler her yerdedir.
Her yere gidebilirsiniz.
Onun her tarafı ağrıyordu.
Benim bir maymuncuğum var.
Onlar her yere baktı.
Tom'u her yerde aradım.
Biz her yerde aradık.
Şehrin her yerinde bulundum.
- Zorbalık her yerde.
- Her yerde zorbalık var.
- Yoksulluk her yerde.
- Her yerde yoksulluk var.
Her tarafta insanlar var.
İnsanlar her yerden geldi.
Her yerde işaretler var
her gün ne kadar muz tüketiyoruz?
Her yerde toz uçuşuyor.
O, her yerde sıcak karşılandı.
Fred annemi gittiği her yerde takip etti.
Onun köpeği onu her yerde takip eder.
Her tarafım kaşınıyor.
Her yerde ayakkabılarımı arıyorum.
İngilizce neredeyse her yerde konuşulur.
Köpek beni her yerde izliyor.
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
Bu makaleleri her yerde bulursunuz.
Şimdi her yerde komedi bulabiliyorum.
Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.
Ben büyürken etrafımızda her yerdeydi.
Bu motivasyon nerede olursa olsun,
Japon turistlere her yerde rastlarsın.
Öğretmen burnunu her şeye sokar.
Her yerde kan vardı.
Her yerde böcekler var.
Vücudumun her yeri kaşınıyor.
İyi insanlar her yerde bulunabilir.
İnsanlar her yerdeydi.
Her yerde sinekler vardı.
- Her yerden uygulamalar alıyoruz.
- Her yerden başvuru alıyoruz.
Mumlar her yerdeydiler.
Ben her yerde olamam.
Tom kontrolsüz bir şekilde titremeye başladı.
Köpeğim benimle her yere gider.
Hava uçan mermilerle doluydu.
Her yerde kutular vardı.
ABD'nin her yerinde köleliği yasaklamak istediler.
Cinsiyetlere göre ücret farklılığı herkesin dilinde
onlara yönelik simültane çevirmenlerimiz olamaz mı?
Google,Google,Google yahu her yerde duyuyoruz
İngilizce tüm dünyada konuşulmaktadır.
Seni gitmek istediğin her yere götüreceğim.
Her yere baktık, değil mi?
O, tüm dünyayı gezdi.
İngilizce tüm dünyada öğrenilir.
Her tarafı beyaz boya ile kaplandı.
Tamamen bitmişti.
Maç 2-2 berabereydi.
Tom Mary'nin gittiği her yere gitmek istedi.
Esperanto dünyanın her yerinde konuşulur.
Japon turistler her yerde bulunabilirler.
Neredeydin? Her yerde seni arıyoruz.
dünyayı dolaşmak istiyorum.
Sinestiler evren boyunca yaratılmıştır.
Dünya genelinde, muazzam kaynaklarla
Başta her şey aynı gibi görünüyor.
Söylenti şehrin her yerinde yayıldı.
Benim her yerim ağrıyor.
Dünyanın her yerinde arkadaşları vardı.
Kimse aynı anda her yerde olamaz.
Sizi gitmek istediğiniz her yere götüreceğim.
Nereye gitsem köpeğim beni izler.
Olması gereken yer haricinde, her yerde aradın.
İngilizce artık dünyanın her yerinde konuşulur.