Translation of "Participé" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Participé" in a sentence and their turkish translations:

Qui a participé ?

Kim katkıda bulundu?

Merci beaucoup d’avoir participé.

Katıldığın için çok teşekkür ederim.

- Presque tout le monde a participé.
- Quasiment tout le monde a participé.

Neredeyse herkes katıldı.

Il a participé aux débats.

O, tartışmaya katıldı.

J'ai participé à la discussion.

Ben tartışmaya katıldım.

Tom a participé au festival d'été.

Tom yaz festivaline katıldı.

Elle a participé à notre projet.

O, bizim projede yer aldı.

Dan a participé à un marathon.

Dan bir maratona katıldı.

Tom a participé à un événement promotionnel.

Tom bir tanıtım etkinliğine katıldı.

Nous avons tous participé à la fête.

Hepimiz partiye katıldık.

Je n'ai pas participé à la conversation.

Diyaloga katılmadım.

D'après le journal, il a participé au complot.

Gazeteye göre o, komploya katıldı.

On dit qu'il a participé à la bataille.

Onun savaşa katıldığı söyleniyor.

Beaucoup de pays ont participé aux Jeux Olympiques.

Birçok ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı

Dan a participé à un rassemblement anti-raciste.

Dan ırkçılık karşıtı bir mitinge katıldı.

J'ai participé à plusieurs fêtes la semaine dernière.

Geçen hafta çeşitli partilere katıldım.

J'ai participé dans la première manifestation étudiante en 2007,

Başkan en önemli haber ağlarından birini kapatınca

Pas moins de 100 personnes ont participé à la réunion.

- En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
- Toplantıya katılanlar, 100 kişiden aşağı değildi.

Des représentants de nombreux pays ont participé à la conférence.

Konferansa birçok ülkeden temsilciler katıldı.

Des représentants de nombreux pays ont participé à cette conférence.

- Bu konferansa birçok ülkeden temsilciler katıldı.
- Birçok ülkeden temsilciler bu konferansa katıldı.

Pendant ce temps, il a participé à tant d'œuvres différentes que

Bu süre zarfında o kadar çok çeşitli çalışmalarda yer aldı ki

C'est à cette même époque que j'ai participé à un séminaire

O sırada, Princeton Üniversitesi'nden

Nous avons participé à la rencontre d'athlétisme organisée par notre entreprise.

Biz şirketimizin atletizm karşılamasına katıldık.

Il a participé à la réunion au nom de son patron.

Patronunun yerine toplantıya katıldı.

- Il a pris part à la course.
- Il a participé à la course.

O, yarışa katıldı.

J'ai participé à un panel sur le sujet et un type parlait de la singularité :

Bir panelde bir transhümanistleydim, sürekli tekillik hakkında konuşup durdu.

Charme essentiel qui a participé Son mari, l'émigration et le succès, est un vie normale

katılan asıl cazibesi Kocası, göçü ve başarısı, Yabancı bir ülkede yaşamak zorunda kaldığı

- Presque mille personnes ont participé à cette manifestation.
- Presque un millier de personnes ont pris part à la manifestation.

Gösteriye yaklaşık bin kişi katıldı.

- Tom a participé à l'enlèvement de la fille de Mary.
- Tom a été impliqué dans l'enlèvement de la fille de Mary.
- Tom a été impliqué dans le kidnapping de la fille de Mary.
- Tom a participé au kidnapping de la fille de Mary.

Tom, Mary'nin kızının kaçırılmasına katıldı.