Examples of using "N'eus" in a sentence and their turkish translations:
Resim yapmak için zamanım bile yoktu!
Çok beklemek zorunda kalmadım.
Benim onunla bir ilgim yoktu.
Benim yemek için vaktim yoktu.
Hiçbir şüphem yoktu.
Sana söyleyecek cesaretim yoktu.
Ben o kadınla cinsel ilişkiye girmedim.
Ben öyle yapma duyusuna sahip değildim.
Kendimi ona tanıtmak için bir fırsatım olmadı.
O beni tehdit etti ama korkmadım.
Servis edilen her şeyi yemek için yeterli zamanım yoktu.
Mektubu açmak zorunda değildim. Ne söylediğini tamamen biliyordum.
Canım kutlamak istemiyordu.