Examples of using "L'entendre" in a sentence and their turkish translations:
Biz onu duymak istiyoruz.
- Neredeyse onu duyamıyordum.
- Onu güçlükle duyabiliyordum.
Onu dinlemekten bıktım.
Onu duyduğuma memnun oldum.
Bunu duyduğuma sevindim!
Bunu duymak için sabırsızlanıyorum.
O iç karartıcı görünüyor.
Ben onu duymaktan usandım.
Neredeyse onu duyamıyorum.
Onu duyabiliyorum.
- Onu duyamadım.
- Onu duyamıyordum.
Onu işitemiyorum.
bunları dinlemek de zor olmalı.
Onu duyduğuma memnun oldum.
O çok olgunlaşmamış görünüyor.
Onu duymama izin verin.
Bu basit görünüyor.
O sağlıklı görünüyor.
ve sürekli hırlamasını ve ısırışını duyuyordum.
Onu duymam gerekiyor.
Yeterince yakın dinlerseniz onu duyabilirsiniz.
Lütfen bana söyle. Onu gerçekten duymak istiyorum.
Bunu duymak güzel.
Onu tanıyıncaya kadar kadar onun konuştuğunu duymadım.
Onun konuşmasını görsen, bir kız olduğunu düşünebilirsin.
Onu duyamadım.
bir çoğunuz bunu hayatında belkide ilk defa duyuyor
Ben onu duyamıyorum.
John o kadar yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabildim.
Bunu duyduğuma sevindim.